Hakkımda

Fotoğrafım
Arkadaşlar Hoşgeldininiz Bloğumda sizleri görmekden mutluluk duyarım :)

24 Aralık 2016 Cumartesi

Mersin Gezilecek Görülecek Yerler

Burası benim memleketim Ben buraya Aşığım mersin apayrı bir şehir taşına değişmem derler ya  öyle işte . Burada gezmek ayrı yaşamak ayrı her ikiside ayrı bir haz verir.
Doğu Akdeniz‘in en büyük şehirlerinden Mersin gezilecek yerleri ile oldukça güzel bir şehir, Güney sahil şeridinde, mütevazı tatil yerlerinden biriymiş gibi görünen Mersin, medeniyetlerin buluştuğu, çok sayıda tarihi ve kültürel varlığıyla önemli bir merkez. Bir çoğumuz bundan habersiziz maalesef.
Akdeniz kıyısı boyunca 321 km uzanan Mersin, bir zamanlar Akdeniz’in en gözde tatil yeriydi. Öyle ki daha Antalya’nın adı dahi anılmazken Mersin yerli ve yabancı turistlerce dolup taşardı. Önce yaşanan Körfez Krizi ve devamında ülkemizin diğer parlayan yerlerinin gölgesinde kalan bu güzel kıyılar sesini duyurmaya çalışıyor.

Mersin’de Gezilecek Yerler

Mersin’in 108 km’lik bölümünü doğal plajlar oluşturuyor. Deniz, kum ve güneş gibi klasik tatil anlayışının yanı sıra tarihe tanıklık eden bu kentte bulunan antik kentlerin birçoğu hala sapasağlam ayakta duruyor. Adana havalimanına ucuz uçak bileti bulduğunuzda kaçırmayın, gidin Mersin’i keşfedin.

1. Cennet-Cehennem Çökükleri

Cennet-Cehennem Çökükleri
Mersin denildiğinde ilk akla gelen cazibe merkezlerinden biri Cennet-Cehennem Çökükleri. Silifke, Narlıkuyu Mahallesi’nde bulunan bu doğa harikası oluşumlar bugün Mersin’in en çok ziyaret edilen ören yerleri arasında. Çukurlardan birisine cehennem çukuru denmesinin nedeni; tabanına ekipman yardımı olmadan inilememesi. Cennet çukurunun olduğu çöküntüye bu ismin verilme nedeni ise çöküntüde tarihi bir kilisenin yer alması. Farklı efsanelere de konu olan mağaralardan Cennet’in derinliği 70, Cehennem’in ise 128 metre.
Mersin’de otel önerisi: Sultaşa Otel ve HostaPark Otel
2. Astım Mağarası
Astım Mağarası
Silifke’de Cennet-Cehennem Çukurları’nın 300 m güneybatısında bulunan Astım Mağarası, bölgenin coğrafi yapısını en iyi yansıtan yerlerden. İçine demir bir merdivenle inilen mağara, 200 m uzunluğundaki galerilerden oluşuyor. 3.jeolojik döneme ait izlerin gözlemlenebildiği mağaradaki havanın astım hastalarına iyi geldiği söyleniyor. Mağara çevresindeki ağaç ve çalılara dileklerini bağlayan ziyaretçiler nedeniyle bu mağaraya Dilek Mağarası da deniyor.
Silifke konaklama önerisi: Altınorfoz Otel
3. Yumuktepe Höyüğü
Mersin Gezilecek Yerler: Yumuktepe
Dünyada tarımın ilk yapıldığı yerler arasına adı geçen Yumuktepe Höyüğü‘nün tarihi geçmişi MÖ 7,000 yılına kadar uzanıyor. Neolitik çiftçilerin kurduğu kent, insanoğlunun tarımsal üretim modellerini gözlemlemek için de oldukça önemli bir yapıda.
Tarih boyunca bölgedeki diğer kentlerle sıkı bir ilişki içerisinde olan şehir, dünyada tarımın ilk yapıldığı yerler arasında gösteriliyor. Höyükten çıkarılan eserler Mersin Müzesi‘nde sergileniyor. Höyükte etkileyici pek bir şey kalmamış olsa da böylesi bir yeri gözlerinizle görmenizi tavsiye ederim.
4. Adam Kayalar
Adam Kayalar
Erdemli, Şeytan Deresi Vadisi’nde MÖ 1. ve MS 2 yy. arasında yapıldığı tahmin edilen Adam Kayalar ülkemizin en özgün yapılarından biri. Kızkalesi beldesine 7 km mesafede bulunan bu yapı topluluğu yalnız Anadolu değil, dünyadaki birkaç nadir örnekten biri. Yapı grubu, 9 niş içerisinde 11 erkek, 4 kadın, iki çocuk, bir dağ keçisi ve Roma kartalı kabartmasından oluşuyor. O dönemin ileri gelenleri ya da önemli komutanlarından ailesi ve çocuklarına minnet duygusundan dolayı yapıldığı düşünülüyor.
5. Mersin Marina
Mersin Marina
Türkiye’nin Doğu Akdeniz Çanağı’ndaki en büyük marinası olma özelliği taşıyan Mersin Marina, 2011 yılından bu yana hizmet veriyor. 500 kara, 500 denizde olmak üzere toplam 1,000 yat bağlama kapasitesine sahip marina, aynı zamanda Mersin’in önemli buluşma merkezlerinden biri. Restoran, SPA, bar, yat kulübü ve spor merkezi gibi birçok sosyal olanağın bulunduğu Mersin Marina’da, yat sahiplerinin ihtiyaç duyacağı tüm alanlar düşünülmüş. Adnan Menderes Bulvarı üzerinde yer alan marina, soluk almak ya da yemek yemek isteyenler için de bir cazibe merkezi.
6. Tarsus Müzesi
Tarsus Muzesi
Mersin’in inanç turizmiyle ön plana çıkan ilçesi Tarsus özellikle Hristiyanlar için çok sayıda kutsal mekana ev sahipliği yapıyor. Tarih boyunca Anadolu’da medeniyetlerin buluştuğu bir coğrafya olarak bilinen Tarsus ismi Hristiyanlık tarihinde de sıkça geçiyor. Kilikya coğrafyasının merkezi olan bu topraklarda kurulan Tarsus Müzesi‘nde arkeolojik ve etnografik 7,000’i aşkın eser ziyaretçiler tarafından görülebiliyor.


7. Tarsus Şelalesi
Tarsus Şelalesi, Mersin
Tarsus’un kuzeyinde Berdan Çayı üzerinde bulunan Tarsus Şelalesi, bölgede yaşayanların nefes aldığı yerlerden. Mesire alanı olarak değerlendirilen bu şelale çevresi özellikle haftasonları ilgi görüyor. Roma döneminde mezarlık olarak kullanılan bölgede sular çekildiğinde tahrip olmuş mezar yapıları görülebiliyor. Tarsus gezilecek yerler arasında bulunan şelale, sadece Tarsusluların değil çevre illerden vatandaşların da ilgisini çekiyor.





8. Saint Paul Kilisesi, Tarsus

St. Paul Kilisesi, Tarsus
İncil’de Tarsuslu olduğu iki kez yinelenen St. Paul adına yaptırılan kilisenin kesin inşa tarihi bilinmiyor. 18. yüzyılın sonlarına doğru inşa edildiği düşünülen kilise, Hristiyanlığın yayılmasında önemli rol oynayan, Aziz Paul’un adını taşıyor.
Kesme taşlardan yapılan St. Paul Kilisesi‘nin gri renkli granit sütunlarının geçmişinin antik çağ izleri taşıdığı belirtiliyor. 1862’de büyük bir tamirattan geçmiş, Hristiyanlığın önemli hac merkezlerinden biri olan kilisede yılın her dönemi yabancı turistlere rastlamak mümkün. Freskleriyle hayranlık uyandıran Kilise, Tarsus’ta inanç turizminin merkezi olarak kabul ediliyor. Tarsus’un en önemli seyahat noktasından biri olan Kilise şu an müze olarak hizmet veriyor.




9. St. Paul Kuyusu

St. Paul Kuyusu
İncil’de yer alan, Hristiyanlığın en önemli figürlerinden St. Paul’un Tarsus’ta bulunan kilisesinin bahçesinde yer alan su kuyusu çok sayıda ziyaretçinin uğrak yeri. Aziz Paul’un doğum yeri olarak bilinen ve kendisine adanan bu tarihi yer, geçmişte Kudüs’e hacca giden Hıristiyanların duraklama yerlerinden biriydi. Yılın her dönemi suyu eksilmeyen St. Paul Kuyusu‘nun derinliği 38, çapı ise 1,15 metre kadar.






10. Tarsus Ulu Camii

Tarsus Ulu Camii
Tarsus Ulu Camii, 1579 yılında 1579’de Ramazanoğlu beyi Piri Mehmet Paşa’nın oğlu İbrahim Bey tarafından yaptırılmış. Kentin en eski ve geçmişte merkezi olan bölgesinde bulunan cami, etrafındaki türbe ve imaret ile 1895’de eklenen saat kulesi ile büyük bir külliye görünümünü koruyor. Cami-i Kebir ya da Cami-i Nur diye adlandırılan caminin bitişiğindeki türbede Hz. Şit, Hz. Lokman Hekim ve Halife Me’mun’un mezar odaları bulunuyor.







11. Şahmeran Hamamı

Şahmeran Hamamı, Tarsus
Tarsus’ta Romalılardan kalma bir temel üzerine Ramazanoğulları tarafından yaptırılan Şahmeran Hamamı, restore edildikten sonra tekrar hizmete sunulmuş. Tüm özellikleri ile Türk hamamı kimliğini yansıtan bu yapıda, yılanların şahı olarak bilinen insan başlı, yılan gövdeli efsanevi Şahmeran‘ın öldürüldüğü dile getiriliyor. Vakıf İşhanı’nın yanında bulunan hamam, Tarsus’un en çok ilgi çeken yerlerinden.





12. Yedi Uyurlar Mağarası

Yediuyurlar, Tarsus
Hem Hristiyanlıkta hem de İslam dininde söz edilen Yedi Uyurlar inanışının Anadolu’da yer alan mağaralarından biri olan Eshab-ı Kehf Mağarası, Tarsus’a 12 km uzaklıkta. Bugün çok sayıda ziyaretçinin ilgi gösterdiği Yedi Uyurlar Mağarası‘na 6 basamakla iniliyor. Benclus Dağı’nın eteklerinde, önünde eğilimi az olan bir vadide yer alan mağara, kutsal bir ziyaret yeri özelliği taşıyor. Kuran-ı Kerim’de Kehf Suresinde de ismi geçen bu yerin inanç turizmi açısından değeri büyük.





13. Kleopatra Kapısı

Kleopatra Kapısı
Antik dünyanın en önemli liman kentleri arasında yer alan ve bölgedeki devletlerle ticari ilişkileri olan Tarsus’un, bu özelliği nedeniyle çok sayıda esere rastlanıyor. Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın denizden gemilerle gelip Tarsus’a girdiği kapıdan Romalı General Antonius ile görüşmeye gittiğinden söz ediliyor. Tarsus surlarından geriye kalan kapının Deniz Kapısı olan ismi geçmişi nedeniyle Kleopatra Kapısı‘na dönüşmüş. Kapının yüksekliği 8.50 m, genişliği ise 5.60 metre.





14. Roma Yolu ve Kilikya Zafer Takı

Roma Yolu ve Kilikya Zafer Takı
Tarsus’a 15 km uzaklıktaki Sağlıklı Köyü’nün yüksek kesiminde bulunan Roma Yolu ve Kilikya Zafer Takı‘nın tarihi MS 1 yüzyıla uzanıyor. 4. yüzyıla kadar kullanıldığı düşünülen yolun genişliği 2.94 ile 3 metre arasında değişiyor.
Burada, Roma ve Bizans devletlerine ait mezarlar ve yolla ilgili yapılan çalışmalara ait kitabeler bulunması tarihe ışık tutuyor. St. Paul, Cicero, Julius Casear, Athenedoros, Nestor, Kleopatra, M. Antonius, Augustus ve Hadrian gibi isimlerin yürüdüğü söylenen yolda yürümenin keyfini sonuna kadar çıkarmak gerekiyor.




15. Tarihi Tarsus Evleri

Tarihi Tarsus Evleri
Medeniyetlerin buluştuğu önemli bir kavşakta bulunan Tarsus’ta yerleşik düzene ait tek düze bir kültür bulunmasa da Tarihi Tarsus Evleri, ilçenin yakın tarihi ile ilgili izler yansıtıyor.
Cumhuriyet Dönemi mimarisini yansıtan bu evler, kerpiç, taş ve ahşap yapılarıyla dikkat çekiyor. 300’e yakını tescillenen tarihi evler restore ediliğ turizme kazandırılırsa Tarsus’un turizmdeki iddiasını güçlendireceği kesin. Tarsus’un eski evlerinin süslediği sokaklarda yürüyün.




16. Kırk Kaşık Bedesteni

Kırk Kaşık Bedesteni, Tarsus, Mersin
Tarsus’taki ticari hayatın en hareketli izlerine Kırk Kaşık Bedesteni‘nde rastlamak mümkün. Ulu Cami’nin yanında, cami ile aynı tarihi geçmişe uzanan bedesten, Ramazanoğulları Beyliğinden Piri Paşa’nın oğlu İbrahim Bey tarafından 1579 yılında yaptırılmış. Bir dönem imaret ve medrese olarak kullanılan bedesten, cumhuriyetle birlikte kapalı çarşıya dönüşmüş. Tarsus’un hediyelik eşya ve hatıra merkezi olan bu yapıya mutlaka göz atmak gerekiyor.





17. Olba Antik Kenti, Silifke

Olba Antik Kenti harap halde
Silifke‘ye bağlı Örenköy’de yer alan Olba Antik Kenti, Olba Krallığı’nın merkezi olarak biliniyor. En önemli tarihi yapıları Roma Dönemi’ne ait olan bu kentte çok sayıda eser hala görülebiliyor. Şehrin savunması için yapılan surlar ve gündelik yaşamı anlamak için büyük fırsat sunan tiyatronun bir kısmı da ayakta. Kazılarda ortaya çıkarılan antik tiyatro kentin en önemli anıtı olarak kabul ediliyor.
Silifke Otel önerimAltınorfoz Otel




18. Aya Tekla Kilisesi

Aya Tekla Yeraltı Kilisesi
Hıristiyanlığın en önemli figürlerinden olan St. Paul’un öğretilerinden etkilenip bölgeye gelen Aya Tekla’ya adanan kilise Silifke sınırlarında bulunuyor. Hristiyanlığın henüz resmi din olarak kabul edilmediği dönemde bir mağarada dini yaymak için çalışmalar yapan Azize Tekla’nın gizlendiği mağara 4. yy’dan itibaren kiliseye dönüştürülüyor. Yaşadığı dönemde hastalara şifa dağıttığı da bilindiği için kısa sürede ünlenen Aya Tekla Kilisesi, bugün bölgenin önemli çekim merkezlerinden.





19. Cambazlı Kilisesi, Silifke

Cambazlı Kilisesi
Silifke’de yer alan çok sayıda kutsal mekanın en dikkat çekici olanlarından biri de bana göre Cambazlı Kilisesi. Cambazlı Köyü’nün yakınından geçerken tesadüfen gördüğüm kilise ne yazık ki neredeyse tamamen yıkılmış durumda.
Harap durumdaki kilisenin ayakta kalan taş duvarları, onun geçmişteki görkeminin nasıl olduğu konusunda fikir verebiliyor. Kuzey cephesi tamamen kapalı olan kilise apsisinin tüm duvarları hala görülebiliyor. Kaya mezarları, lahitler, anıt mezarların etrafa serpilmiş olduğu, Olba Antik Kenti yakınlarındaki bu köy ve civarındaki antik eserlere göz atın.



20. Göksu Deltası, Silifke

Goksu Deltası
Mersin merkeze 85 km uzaklıkta bulunan Göksu Deltası, 500’ü aşan kuş türü ile Anadolu’da önemli bir doğal merkez konumunda. Göksu Irmağı’nın oluşturduğu deltanın doğusunda Erdemli, batısında Gülnar, Güneyinde Akdeniz, Kuzeyinde Konya bulunurken; burası kuş gözlemcilerinin uğrak noktası. Nisan ve Eylül ayları göçün en yoğun yaşandığı dönem olarak dikkat çekerken, dürbün ve ekipmanlar gözlemciler için olmazsa olmazlar arasında.





21. Kanlıdivane, Erdemli

Kanlisivane, Mersin
Erdemli ilçesinde bulunan Kanlıdivane, Mersin merkeze 50 km uzaklıkta. Olba Krallığı’nın sınırlarındaki dini bir merkez olduğu yönünde iddialar olsa da tarım kenti izleri keşfedilmiş. MÖ 2 ile MS 7 yy’lar arasında kesintisiz yerleşimin olduğu kentte, en heyecan verici keşif zeytin işleme atölyelerinin bulunmasıyla yaşanmış. Antik liman ile bağlantısı nedeniyle önemli bir ticaret merkezi olduğu da bilinen Kanlıdivane Antik Kenti‘nde sur kalıntıları da görülebiliyor.





22. Mamure Kalesi

Mahmure Kalesi, Mersin
Mersin’in Anamur ilçesinde Akdeniz kıyısında yer alan Mamure Kalesi, tüm heybetiyle ayakta. Anamur’un 6 km doğusundaki bu muhteşem yapı, Roma, Bizans, Selçuklu, Karamanoğulları ve Osmanlı üslubundan izler taşıyor. Türkiye’nin en büyük kalelerinden biri olan Mamure Kalesi, görüntü olarak Alanya Kalesi’ne benzetiliyor. Mamure’de çift katlı olan kale duvarları içerisinde birbiri ile bağlantı kuran galeriler dikkat çekiyor.
Anamur otel önerim: Ünlüselek Otel




23. Aynalıgöl Mağarası

Gilindire Mağarası
Mersin, Aydıncık‘ta bulunan Aynalıgöl Mağarası, Türkiye’de son dönemde keşfedilen en önemli doğa harikalarından biri. Mağara, Aydıncık’a 10 km mesafedeki Gemi Durağı yakınlarında bir çoban tarafından 1999 yılında tesadüfen bulunmuş. Gilindire Mağarası olarak da bilinen bu yere demir merdivenle iniliyor. İçerisinde yarısı tatlı, yarısı tuzlu bir gölü de barındıran mağara, sarkıt ve dikitleriyle hayranlık uyandırıyor.
Aydıncık konaklama önerim: Ulu Otel




24. Kızkalesi

Kizkalesi, Erdemli
Erdemli’nin en çok tanınan yerlerinden Kızkalesi, Mersin’e 60, Erdemli’ye ise 23 km uzaklıkta bulunuyor. Denize 200 m mesafede, balıkçı motorlarıyla ulaşılabilen Kız Kalesi, günümüze kadar korunmayı başaran kalesi ile yerli ve yabancı çok sayıda turistin ilgisini çekiyor.
Farklı söylencelerde ismi geçen Kızkalesi ile ilgili en sık anlatılan hikayede, baktırdığı falda kızını yılanın sokacağını öğrenen kral, denizin ortasına kale yaptırarak hizmetçileriyle beraber güzel kızını bu kaleye kapatır. Kızın canı birgün altın sarısı rengindeki “Tarsus Beyazı” üzümü ister. Saraydan gönderilen üzüm sepeti içinden çıkan bir yılan onu sokar ve öldürür.
Kızkalesi civarında otel önerim: Wonasis Resort

25. Soli Pompeiopolis Antik Kenti

Mersin Antik Kentleri: Soli
Mersin’in 14 km güneybatısında MÖ 700. yy’da Rodoslu koloniciler tarafından kurulan Soli Pompeiopolis Antik Kenti, ismini güneşten alıyor. Mersin’in Mezitli ilçesi yakınında bulunan Neolitik, Helenistik ve Roma dönemleri gibi birçok medeniyetin izlerini taşıyan antik kente harap halinden dolayı Viranşehir de deniliyor. Kazıların devam ettiği ve bulunan eserlerin Mersin Müzesi‘nde sergilendiği Pompeipolis kentinde günümüzden 3 bin yıl öncesine dayanan yüzlerce muhteşem eser bulunmuş.




26. Mersin Arkeoloji Müzesi

Mersin Muzesi
Mersin’de görülmesi gereken yerlerin başında hiç kuşkusuz Mersin Müzesi geliyor. Kentin dört bir yanından gelen arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği bu müze, Mersin’in tarihi geçmişine ışık tutuyor. Şehir merkezinde olması, kolay ulaşım imkanı ile müze, kenti ziyaret edenlerin uğradığı ilk yerlerden. Kültür Merkezi’nin bitişiğinde yer alan Mersin Müzesi’nin 3 ayrı salonunda medeniyet izlerine tanıklık etmek mümkün.





27. Mersin Atatürk Evi Müzesi

Mersin Ataturk Evi
Mersin şehir merkezinin en işlek noktalarından olan Atatürk Caddesi üzerinde yer alan Atatürk Evi Müzesi, 1897 yılında dönemin Almanya Konsolosu için yaptırılmış. 1925 yılında kenti ziyaret eden Atatürk ve eşi Latife Hanım’ın 11 gün kaldığı bina, 1992’de müze olarak ziyarete açılmış. Anıtkabir Müzesi’nden getirilen 22 parça eşyanın sergilendiği binanın üst katında etnografik objeler bulunuyor.





28. Refah Şehitleri Anıtı

Refah Şehitleri Anıtı
Mersin’de yakın tarihe ait en önemli eserlerden biri olarak kabul edilen Refah Şehitleri Anıtı, 2.Dünya Savaşı’nda yaşanan bir faciada batan Refah Gemisi’nde şehit düşen 167 askerin anısına yapılmış. Subay, astsubay ve erlerden oluşan 199 kişilik mürettabat Mersin’den Port Said’e giderken Karpat Burnu yakınlarında torpillenerek batmış ve askerlerimiz şehit olmuş. Atatürk Parkı içinde bulunan anıt Mersin’in en önemli simgelerinden.

29. Latin İtalyan Katolik Kilisesi

Latin İtalyan Katolik Kilisesi
1843’te Çukurova, Lübnan ve Suriye’de Fransiskan-Kapusien rahiplerin sorumlusu Pleghe’li (İtalya) P. Francesco Tarsus’taki Katoliklerin dini ihtiyaçlarını karşılamak için bir ibadethanenin gerekliliğini düşünür. Lübnan’da rahiplik görevi yapan Genova’lı Peder Giuseppe 1844’te Tarsus’a gönderilir.
1853’te Sultan Abdülmecid tarafından verilen fermanla inşaata başlanmış ve 1898’de bitirilmiş. 1854 yılında Kupusan ve Marist Rahiplerinin yönettiği Katolik Erkek Koleji ve 1887 yılında Saint Joseph Rahiplerinin yönettiği Katolik Kız Koleji, kilisenin tadilatlı halinde öğretim vermişler. Bugünkü görünümü olan kesme kireç taşından yapılmış inşaatına 1892’de başlanılmış ve 1898’de ibadete açılmış. Kuzey kısmında uzun süre Fransız konsolosluğu yer almış Kilisenin oldukça hoş bir bahçesi var.
Mersin doğal güzelliklerinin yanında tarihi ve kültürel geçmişi ile de önemli antik kentlere ev sahipliği yapıyor. Tanıtım konusunda sıkıntı yaşayan bu güzel şehir, adeta tarihi mirasın üzerine kurulmuş.
Mersin’de gezilecek yerleri 20-30 maddeyle sınırlamak çok mümkün değil. Bu listeyi fırsat buldukça daha da uzatacağım. Mersin gezilecek ve görülecek yerlerli listesine eklenmesi gereken yerleri sizler de aşağıdaki yorum kısmına yazın lütfen.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder