Burası
benim memleketim Ben buraya Aşığım mersin apayrı bir şehir taşına değişmem
derler ya öyle işte . Burada gezmek ayrı
yaşamak ayrı her ikiside ayrı bir haz verir.
Doğu Akdeniz‘in
en büyük şehirlerinden Mersin gezilecek yerleri ile oldukça
güzel bir şehir, Güney sahil şeridinde, mütevazı tatil yerlerinden biriymiş
gibi görünen Mersin, medeniyetlerin buluştuğu, çok sayıda tarihi ve kültürel
varlığıyla önemli bir merkez. Bir çoğumuz bundan habersiziz maalesef.
Akdeniz
kıyısı boyunca 321 km uzanan Mersin, bir zamanlar
Akdeniz’in en gözde tatil yeriydi. Öyle ki daha Antalya’nın adı dahi anılmazken
Mersin yerli ve yabancı turistlerce dolup taşardı. Önce yaşanan Körfez Krizi ve
devamında ülkemizin diğer parlayan yerlerinin gölgesinde kalan bu güzel kıyılar
sesini duyurmaya çalışıyor.
Mersin’de Gezilecek Yerler
Mersin’in
108 km’lik bölümünü doğal plajlar oluşturuyor. Deniz, kum ve güneş gibi
klasik tatil anlayışının yanı sıra tarihe tanıklık eden bu kentte bulunan antik
kentlerin birçoğu hala sapasağlam ayakta duruyor. Adana havalimanına ucuz
uçak bileti bulduğunuzda kaçırmayın, gidin Mersin’i keşfedin.
1. Cennet-Cehennem Çökükleri
Mersin
denildiğinde ilk akla gelen cazibe merkezlerinden biri Cennet-Cehennem
Çökükleri. Silifke, Narlıkuyu Mahallesi’nde bulunan bu doğa harikası
oluşumlar bugün Mersin’in en çok ziyaret edilen ören yerleri
arasında. Çukurlardan birisine cehennem çukuru denmesinin nedeni; tabanına
ekipman yardımı olmadan inilememesi. Cennet çukurunun olduğu çöküntüye bu ismin
verilme nedeni ise çöküntüde tarihi bir kilisenin yer alması. Farklı efsanelere
de konu olan mağaralardan Cennet’in derinliği 70, Cehennem’in ise 128 metre.
2. Astım Mağarası
Silifke’de
Cennet-Cehennem Çukurları’nın 300 m güneybatısında bulunan Astım
Mağarası, bölgenin coğrafi yapısını en iyi yansıtan yerlerden. İçine
demir bir merdivenle inilen mağara, 200 m uzunluğundaki galerilerden oluşuyor.
3.jeolojik döneme ait izlerin gözlemlenebildiği mağaradaki havanın astım
hastalarına iyi geldiği söyleniyor. Mağara çevresindeki ağaç ve çalılara
dileklerini bağlayan ziyaretçiler nedeniyle bu mağaraya Dilek
Mağarası da
deniyor.
3. Yumuktepe Höyüğü
Dünyada
tarımın ilk yapıldığı yerler arasına
adı geçen Yumuktepe
Höyüğü‘nün tarihi geçmişi MÖ 7,000 yılına kadar uzanıyor. Neolitik
çiftçilerin kurduğu kent, insanoğlunun tarımsal üretim modellerini gözlemlemek
için de oldukça önemli bir yapıda.
Tarih
boyunca bölgedeki diğer kentlerle sıkı bir ilişki içerisinde olan şehir,
dünyada tarımın ilk yapıldığı yerler arasında gösteriliyor. Höyükten çıkarılan
eserler Mersin Müzesi‘nde
sergileniyor. Höyükte etkileyici pek bir şey kalmamış olsa da böylesi bir yeri
gözlerinizle görmenizi tavsiye ederim.
4. Adam Kayalar
Adam Kayalar
Erdemli,
Şeytan Deresi Vadisi’nde MÖ 1. ve MS 2 yy. arasında yapıldığı tahmin edilen Adam
Kayalar ülkemizin
en özgün yapılarından biri. Kızkalesi beldesine 7 km mesafede bulunan bu
yapı topluluğu yalnız Anadolu değil, dünyadaki birkaç nadir örnekten biri. Yapı
grubu, 9 niş içerisinde 11 erkek, 4 kadın, iki çocuk, bir dağ keçisi ve Roma
kartalı kabartmasından oluşuyor. O dönemin ileri gelenleri ya da önemli
komutanlarından ailesi ve çocuklarına minnet duygusundan dolayı yapıldığı
düşünülüyor.
5. Mersin Marina
Mersin Marina
Türkiye’nin
Doğu Akdeniz Çanağı’ndaki en büyük marinası olma özelliği taşıyan Mersin
Marina, 2011 yılından bu yana hizmet veriyor. 500 kara, 500 denizde
olmak üzere toplam 1,000 yat bağlama kapasitesine sahip marina, aynı zamanda
Mersin’in önemli buluşma merkezlerinden biri. Restoran, SPA, bar, yat
kulübü ve spor merkezi gibi birçok sosyal olanağın bulunduğu Mersin Marina’da,
yat sahiplerinin ihtiyaç duyacağı tüm alanlar düşünülmüş. Adnan Menderes
Bulvarı üzerinde yer alan marina, soluk almak ya da yemek yemek isteyenler için
de bir cazibe merkezi.
6. Tarsus Müzesi
Tarsus Muzesi
Mersin’in
inanç turizmiyle ön plana çıkan ilçesi Tarsus özellikle Hristiyanlar için çok sayıda
kutsal mekana ev sahipliği yapıyor. Tarih boyunca Anadolu’da medeniyetlerin
buluştuğu bir coğrafya olarak bilinen Tarsus ismi Hristiyanlık tarihinde de
sıkça geçiyor. Kilikya coğrafyasının merkezi olan bu topraklarda kurulan Tarsus
Müzesi‘nde arkeolojik ve etnografik 7,000’i aşkın eser
ziyaretçiler tarafından görülebiliyor.
7. Tarsus Şelalesi
Tarsus’un
kuzeyinde Berdan Çayı üzerinde bulunan Tarsus Şelalesi,
bölgede yaşayanların nefes aldığı yerlerden. Mesire alanı olarak
değerlendirilen bu şelale çevresi özellikle haftasonları ilgi görüyor. Roma
döneminde mezarlık olarak kullanılan bölgede sular çekildiğinde tahrip olmuş
mezar yapıları görülebiliyor. Tarsus gezilecek yerler arasında bulunan şelale, sadece
Tarsusluların değil çevre illerden vatandaşların da ilgisini çekiyor.
8. Saint Paul Kilisesi, Tarsus
İncil’de
Tarsuslu olduğu iki kez yinelenen St. Paul adına yaptırılan kilisenin kesin
inşa tarihi bilinmiyor. 18. yüzyılın sonlarına doğru inşa edildiği
düşünülen kilise, Hristiyanlığın yayılmasında önemli rol oynayan, Aziz Paul’un
adını taşıyor.
Kesme
taşlardan yapılan St.
Paul Kilisesi‘nin gri renkli granit sütunlarının
geçmişinin antik çağ izleri taşıdığı belirtiliyor. 1862’de büyük bir tamirattan
geçmiş, Hristiyanlığın önemli hac merkezlerinden biri olan kilisede yılın her
dönemi yabancı turistlere rastlamak mümkün. Freskleriyle hayranlık uyandıran
Kilise, Tarsus’ta inanç turizminin merkezi olarak kabul ediliyor. Tarsus’un en
önemli seyahat noktasından biri olan Kilise şu an müze olarak hizmet veriyor.
9. St. Paul Kuyusu
İncil’de
yer alan, Hristiyanlığın en önemli figürlerinden St. Paul’un Tarsus’ta bulunan
kilisesinin bahçesinde yer alan su kuyusu çok sayıda ziyaretçinin uğrak yeri.
Aziz Paul’un doğum yeri olarak bilinen ve kendisine adanan bu tarihi yer,
geçmişte Kudüs’e hacca giden Hıristiyanların duraklama yerlerinden biriydi.
Yılın her dönemi suyu eksilmeyen St.
Paul Kuyusu‘nun derinliği 38, çapı ise 1,15 metre kadar.
10. Tarsus Ulu Camii
Tarsus
Ulu Camii, 1579 yılında 1579’de Ramazanoğlu beyi Piri Mehmet
Paşa’nın oğlu İbrahim Bey tarafından yaptırılmış. Kentin en eski ve geçmişte
merkezi olan bölgesinde bulunan cami, etrafındaki türbe ve imaret ile 1895’de
eklenen saat kulesi ile büyük bir külliye görünümünü koruyor. Cami-i Kebir
ya da Cami-i Nur diye adlandırılan caminin bitişiğindeki türbede Hz. Şit, Hz.
Lokman Hekim ve Halife Me’mun’un mezar odaları bulunuyor.
11. Şahmeran Hamamı
Tarsus’ta Romalılardan
kalma bir temel üzerine Ramazanoğulları tarafından yaptırılan Şahmeran
Hamamı, restore edildikten sonra tekrar hizmete sunulmuş. Tüm
özellikleri ile Türk hamamı kimliğini yansıtan bu yapıda, yılanların şahı
olarak bilinen insan başlı, yılan gövdeli efsanevi Şahmeran‘ın
öldürüldüğü dile getiriliyor. Vakıf İşhanı’nın yanında bulunan hamam,
Tarsus’un en çok ilgi çeken yerlerinden.
12. Yedi Uyurlar Mağarası
Hem
Hristiyanlıkta hem de İslam dininde söz edilen Yedi Uyurlar inanışının
Anadolu’da yer alan mağaralarından biri olan Eshab-ı
Kehf Mağarası, Tarsus’a 12 km uzaklıkta. Bugün çok
sayıda ziyaretçinin ilgi gösterdiği Yedi Uyurlar Mağarası‘na 6
basamakla iniliyor. Benclus Dağı’nın eteklerinde, önünde eğilimi az olan
bir vadide yer alan mağara, kutsal bir ziyaret yeri özelliği
taşıyor. Kuran-ı Kerim’de Kehf Suresinde de ismi geçen bu yerin inanç
turizmi açısından değeri büyük.
13. Kleopatra Kapısı
Antik
dünyanın en önemli liman kentleri arasında yer alan ve bölgedeki devletlerle
ticari ilişkileri olan Tarsus’un, bu özelliği nedeniyle çok sayıda esere
rastlanıyor. Mısır Kraliçesi Kleopatra’nın denizden gemilerle gelip Tarsus’a
girdiği kapıdan Romalı General Antonius ile görüşmeye gittiğinden söz ediliyor.
Tarsus surlarından geriye kalan kapının Deniz Kapısı olan ismi geçmişi nedeniyle Kleopatra
Kapısı‘na dönüşmüş. Kapının yüksekliği 8.50 m, genişliği ise 5.60
metre.
14. Roma Yolu ve Kilikya Zafer Takı
Tarsus’a
15 km uzaklıktaki Sağlıklı Köyü’nün yüksek kesiminde bulunan Roma
Yolu ve Kilikya Zafer Takı‘nın tarihi MS 1 yüzyıla uzanıyor. 4.
yüzyıla kadar kullanıldığı düşünülen yolun genişliği 2.94 ile 3 metre
arasında değişiyor.
Burada,
Roma ve Bizans devletlerine ait mezarlar ve yolla ilgili yapılan çalışmalara
ait kitabeler bulunması tarihe ışık tutuyor. St. Paul, Cicero, Julius
Casear, Athenedoros, Nestor, Kleopatra, M. Antonius, Augustus ve Hadrian gibi
isimlerin yürüdüğü söylenen yolda yürümenin keyfini sonuna kadar çıkarmak
gerekiyor.
15. Tarihi Tarsus Evleri
Medeniyetlerin
buluştuğu önemli bir kavşakta bulunan Tarsus’ta yerleşik düzene ait tek düze
bir kültür bulunmasa da Tarihi Tarsus Evleri,
ilçenin yakın tarihi ile ilgili izler yansıtıyor.
Cumhuriyet
Dönemi mimarisini yansıtan bu evler, kerpiç, taş ve ahşap yapılarıyla dikkat
çekiyor. 300’e yakını tescillenen tarihi evler restore ediliğ turizme
kazandırılırsa Tarsus’un turizmdeki iddiasını güçlendireceği kesin. Tarsus’un
eski evlerinin süslediği sokaklarda yürüyün.
16. Kırk Kaşık Bedesteni
Tarsus’taki
ticari hayatın en hareketli izlerine Kırk
Kaşık Bedesteni‘nde rastlamak mümkün. Ulu Cami’nin
yanında, cami ile aynı tarihi geçmişe uzanan bedesten, Ramazanoğulları
Beyliğinden Piri Paşa’nın oğlu İbrahim Bey tarafından 1579 yılında yaptırılmış.
Bir dönem imaret ve medrese olarak kullanılan bedesten, cumhuriyetle birlikte
kapalı çarşıya dönüşmüş. Tarsus’un hediyelik eşya ve hatıra merkezi olan bu
yapıya mutlaka göz atmak gerekiyor.
17. Olba Antik Kenti, Silifke
Silifke‘ye
bağlı Örenköy’de yer alan Olba
Antik Kenti, Olba Krallığı’nın merkezi olarak biliniyor. En önemli tarihi
yapıları Roma Dönemi’ne ait olan bu kentte çok sayıda eser hala görülebiliyor.
Şehrin savunması için yapılan surlar ve gündelik yaşamı anlamak için büyük
fırsat sunan tiyatronun bir kısmı da ayakta. Kazılarda ortaya çıkarılan
antik tiyatro kentin en önemli anıtı olarak kabul ediliyor.
18. Aya Tekla Kilisesi
Hıristiyanlığın
en önemli figürlerinden olan St. Paul’un öğretilerinden etkilenip bölgeye gelen
Aya Tekla’ya adanan kilise Silifke sınırlarında bulunuyor. Hristiyanlığın henüz
resmi din olarak kabul edilmediği dönemde bir mağarada dini yaymak için
çalışmalar yapan Azize Tekla’nın gizlendiği mağara 4. yy’dan itibaren kiliseye
dönüştürülüyor. Yaşadığı dönemde hastalara şifa dağıttığı da bilindiği için
kısa sürede ünlenen Aya
Tekla Kilisesi, bugün bölgenin önemli çekim merkezlerinden.
19. Cambazlı Kilisesi, Silifke
Silifke’de
yer alan çok sayıda kutsal mekanın en dikkat çekici olanlarından biri de bana
göre Cambazlı Kilisesi. Cambazlı Köyü’nün
yakınından geçerken tesadüfen gördüğüm kilise ne yazık ki neredeyse
tamamen yıkılmış durumda.
Harap
durumdaki kilisenin ayakta kalan taş duvarları, onun geçmişteki görkeminin
nasıl olduğu konusunda fikir verebiliyor. Kuzey cephesi tamamen kapalı olan
kilise apsisinin tüm duvarları hala görülebiliyor. Kaya mezarları, lahitler,
anıt mezarların etrafa serpilmiş olduğu, Olba Antik Kenti
yakınlarındaki bu köy ve civarındaki antik eserlere göz atın.
20. Göksu Deltası, Silifke
Mersin
merkeze 85 km uzaklıkta bulunan Göksu
Deltası, 500’ü aşan kuş türü ile Anadolu’da önemli bir doğal merkez konumunda. Göksu Irmağı’nın
oluşturduğu deltanın doğusunda Erdemli, batısında Gülnar, Güneyinde Akdeniz,
Kuzeyinde Konya bulunurken; burası kuş gözlemcilerinin uğrak
noktası. Nisan ve Eylül ayları göçün en yoğun yaşandığı dönem olarak
dikkat çekerken, dürbün ve ekipmanlar gözlemciler için olmazsa olmazlar
arasında.
21. Kanlıdivane, Erdemli
Erdemli ilçesinde bulunan Kanlıdivane,
Mersin merkeze 50 km uzaklıkta. Olba Krallığı’nın sınırlarındaki dini bir
merkez olduğu yönünde iddialar olsa da tarım
kenti izleri keşfedilmiş. MÖ 2 ile MS 7 yy’lar arasında kesintisiz
yerleşimin olduğu kentte, en heyecan verici keşif zeytin işleme atölyelerinin
bulunmasıyla yaşanmış. Antik liman ile bağlantısı nedeniyle önemli bir ticaret
merkezi olduğu da bilinen Kanlıdivane Antik Kenti‘nde
sur kalıntıları da görülebiliyor.
22. Mamure Kalesi
Mersin’in Anamur ilçesinde Akdeniz kıyısında yer alan Mamure
Kalesi, tüm heybetiyle ayakta. Anamur’un 6 km doğusundaki bu muhteşem
yapı, Roma, Bizans, Selçuklu, Karamanoğulları ve Osmanlı üslubundan izler
taşıyor. Türkiye’nin en büyük kalelerinden biri olan Mamure Kalesi, görüntü
olarak Alanya Kalesi’ne benzetiliyor. Mamure’de çift katlı olan kale duvarları
içerisinde birbiri ile bağlantı kuran galeriler dikkat çekiyor.
Anamur
otel önerim: Ünlüselek
Otel
23. Aynalıgöl Mağarası
Mersin, Aydıncık‘ta
bulunan Aynalıgöl
Mağarası, Türkiye’de son dönemde keşfedilen en önemli doğa harikalarından
biri. Mağara, Aydıncık’a
10 km mesafedeki Gemi Durağı yakınlarında bir çoban tarafından 1999
yılında tesadüfen bulunmuş. Gilindire Mağarası olarak da bilinen bu yere demir
merdivenle iniliyor. İçerisinde yarısı tatlı, yarısı tuzlu bir gölü de
barındıran mağara, sarkıt ve dikitleriyle hayranlık uyandırıyor.
24. Kızkalesi
Erdemli’nin
en çok tanınan yerlerinden Kızkalesi, Mersin’e
60, Erdemli’ye ise 23 km uzaklıkta bulunuyor. Denize 200 m mesafede, balıkçı
motorlarıyla ulaşılabilen Kız Kalesi, günümüze
kadar korunmayı başaran kalesi ile yerli ve yabancı çok sayıda turistin
ilgisini çekiyor.
Farklı
söylencelerde ismi geçen Kızkalesi ile ilgili en sık anlatılan hikayede,
baktırdığı falda kızını yılanın sokacağını öğrenen kral, denizin ortasına kale
yaptırarak hizmetçileriyle beraber güzel kızını bu kaleye kapatır. Kızın canı
birgün altın sarısı rengindeki “Tarsus Beyazı” üzümü ister. Saraydan gönderilen
üzüm sepeti içinden çıkan bir yılan onu sokar ve öldürür.
25. Soli Pompeiopolis Antik Kenti
Mersin’in
14 km güneybatısında MÖ 700. yy’da Rodoslu koloniciler tarafından kurulan Soli
Pompeiopolis Antik Kenti, ismini güneşten
alıyor. Mersin’in Mezitli ilçesi
yakınında bulunan Neolitik, Helenistik ve Roma dönemleri gibi birçok
medeniyetin izlerini taşıyan antik kente harap halinden dolayı Viranşehir de
deniliyor. Kazıların devam ettiği ve bulunan eserlerin Mersin Müzesi‘nde
sergilendiği Pompeipolis kentinde günümüzden 3 bin yıl öncesine dayanan
yüzlerce muhteşem eser bulunmuş.
26. Mersin Arkeoloji Müzesi
Mersin’de
görülmesi gereken yerlerin başında hiç kuşkusuz Mersin
Müzesi geliyor.
Kentin dört bir yanından gelen arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği
bu müze, Mersin’in tarihi geçmişine ışık tutuyor. Şehir merkezinde olması,
kolay ulaşım imkanı ile müze, kenti ziyaret edenlerin uğradığı ilk yerlerden.
Kültür Merkezi’nin bitişiğinde yer alan Mersin Müzesi’nin 3 ayrı salonunda
medeniyet izlerine tanıklık etmek mümkün.
27. Mersin Atatürk Evi Müzesi
Mersin
şehir merkezinin en işlek noktalarından olan Atatürk Caddesi üzerinde yer alan Atatürk
Evi Müzesi, 1897 yılında dönemin Almanya Konsolosu için
yaptırılmış. 1925 yılında kenti ziyaret eden Atatürk ve eşi Latife Hanım’ın 11
gün kaldığı bina, 1992’de müze olarak ziyarete açılmış. Anıtkabir Müzesi’nden
getirilen 22 parça eşyanın sergilendiği binanın üst katında etnografik objeler
bulunuyor.
28. Refah Şehitleri Anıtı
Mersin’de
yakın tarihe ait en önemli eserlerden biri olarak kabul edilen Refah
Şehitleri Anıtı, 2.Dünya Savaşı’nda yaşanan bir faciada batan
Refah Gemisi’nde şehit düşen 167 askerin anısına yapılmış. Subay, astsubay ve
erlerden oluşan 199 kişilik mürettabat Mersin’den Port Said’e giderken Karpat
Burnu yakınlarında torpillenerek batmış ve askerlerimiz şehit olmuş. Atatürk
Parkı içinde bulunan anıt Mersin’in en önemli simgelerinden.
29. Latin İtalyan Katolik Kilisesi
1843’te
Çukurova, Lübnan ve Suriye’de Fransiskan-Kapusien rahiplerin sorumlusu
Pleghe’li (İtalya) P. Francesco Tarsus’taki Katoliklerin dini ihtiyaçlarını
karşılamak için bir ibadethanenin gerekliliğini düşünür. Lübnan’da rahiplik
görevi yapan Genova’lı Peder Giuseppe 1844’te Tarsus’a gönderilir.
1853’te
Sultan Abdülmecid tarafından verilen fermanla inşaata başlanmış ve 1898’de
bitirilmiş. 1854 yılında Kupusan ve Marist Rahiplerinin yönettiği Katolik Erkek
Koleji ve 1887 yılında Saint Joseph Rahiplerinin yönettiği Katolik Kız Koleji,
kilisenin tadilatlı halinde öğretim vermişler. Bugünkü görünümü olan kesme
kireç taşından yapılmış inşaatına 1892’de başlanılmış ve 1898’de ibadete
açılmış. Kuzey kısmında uzun süre Fransız konsolosluğu yer almış Kilisenin
oldukça hoş bir bahçesi var.
Mersin
doğal güzelliklerinin yanında tarihi ve kültürel geçmişi ile de önemli antik
kentlere ev sahipliği yapıyor. Tanıtım konusunda sıkıntı yaşayan bu güzel
şehir, adeta tarihi mirasın üzerine kurulmuş.
Mersin’de
gezilecek yerleri 20-30
maddeyle sınırlamak çok mümkün değil. Bu listeyi fırsat buldukça daha da
uzatacağım. Mersin gezilecek ve görülecek yerlerli listesine eklenmesi gereken
yerleri sizler de aşağıdaki yorum kısmına yazın lütfen.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder